Şirketler Hukuku alanında çok kapsamlı bilgi ve tecrübesi vardır. Bu güne kadar sayısız şirket kuruluşu ve kurulu şirketlerin genel kurul ve yönetim kurul toplantılarının hazırlanmasında danışmanlık yaptık.

Yeni Ticaret Kanunu ile ilgili olarak da hem müvekkillerimizi hem de çeşitli yabancı ticaret odalarını (Alman Türk Ticaret ve Sanayi Odası, İsviçre Türk Ticaret Odası, İngiliz Ticaret Odası gibi) bilgilendirme toplantıları düzenledik. Halen bir çok orta ve büyük ölçekli şirketin ticaret ve şirketler hukuku alanında danışmanlığını yürütmekteyiz.

Şirketler Hukuku

               Bir ülkenin her zaman en büyük geçim kaynağı ticaret olmuştur. Özellikle gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde bu pay çok daha fazladır. Çünkü genel olarak bakıldığında tarıma dayalı ekonomilerde ticaretin payı oldukça fazladır. Ticaret de bilindiği gibi boyutuna ve yapıldığı ülkeye göre farklı isimler almaktadır. Mesela ülkenizde ürettiğiniz bir ürünü yabancı bir ülkeye satıyorsanız bunun adı ihracattır, bunun tersi ise ithalat olarak adlandırılmaktadır. Ülkemiz de günümüz itibariyle gelişmekte olan ülkeler konumunda bulunduğundan ticaretin ülke ekonomisine olan katkısı oldukça fazladır. Ülkemizin ilk kurulduğu zamanlarda bu ticari faaliyetler daha çok esnaf ve ufak çaplı tacir eliyle devam ediyorken günümüzde bu ticari faaliyetler, büyük şirketler tarafından devam ettirilmektedir. Bu şirketler birbirleri ile etkileşime bolca girdiklerinden ve ticari ilişkiler kurduklarından bu alanda bir düzenleme yapmak gerekmiş ve böylece şirketler hukuku ortaya çıkmıştır.

               Ülkemizde şirket denilince akla pek çok değişik şirket türü gelmektedir. Kolektif şirket, komandit şirket, anonim şirket limited şirket ya da şahıs şirketleri gibi isimler, ülkemizdeki şirket türlerinin genel adlarıdır. Daha çok anonim ve limited şirketler ön plandadır. Şirketler daha fazla iş yapabilmek ve bu sayede gelirlerini arttırabilmek için diğer şirketler ile sürekli olarak etkileşim içindedir. Bu şirketler de birbirleri ile etkileşim içinde olduklarından gerek yapılan sözleşmelerde gerekse de kurulan ilişkilerde elbette ki birtakım uyuşmazlıklar meydana gelmektedir. Bu uyuşmazlıkların çözümü de şirketler hukukunun alanına girmektedir. Şirketler arasındaki uyuşmazlıklarda eğer konu yargıya intikal ederse bu konu asliye ticaret mahkemelerinde görülür ve karara bağlanır. Şirketlerin aynı zamanda özel kişilerle de olan etkileşimleri şirketler hukuku alanına girmektedir. Bu alanda meydana gelen uyuşmazlıkların ne şekilde çözüleceği, şirket kurmanın şartları, şirketlerin yönetim kurulu ve bunun gibi diğer kurulların ne şekilde oluşturulacağı, şirket ana sözleşmesinde yazılması zorunlu unsurlar ve daha örneklerini arttırabileceğimiz pek çok konunun çözümünde şirketler hukuku ana kaynak olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda kıymetli evrak olarak bilinen senet, çek bono, poliçe gibi evrakların da tabi olduğu kurallar yine şirketler hukukunun araştırma alanında bulunmaktadır.