Türk Hukuk Sistemi’ni en temel hukuk kurallarından biri olan Medeni Hukuk, içinde pek çok hukuk dalını barındırmaktadır. Bunlar; kişiler hukuku, aile hukuku, eşya hukuku ve sözleşmeler hukuku olarak sayılabilir. Bilindiği gibi ülkemiz, pek çok kanunu yurt dışında düzgün bir şekilde işlemekte olan ve Türk hukuk sitemine en yakın olan sistemlerden çeviri yolu ile almakta ve kanunlaştırmaktadır. Bu kanunlardan birisi de Türk Medeni Kanunu’dur. Türk Medeni Kanunu, İsviçre Medeni Kanunu’nu çeviri yolu ile kanunlaştırılması ile oluşmuştur. Elbette ki içerisinde aile hukuku gibi bazı özel hukukları da barındırdığından bunların direkt olarak tercüme edilip kabul edilmesi olanaksızdır. Bu sebeple Türk aile yapısına uygun hale getirilerek kanunlaştırılır.

               Medeni Hukuk’un en önemli kısımlarından biri kişiler hukukudur. Kişi denilince aklımıza genelde insan gelmekte ise de Medeni Kanun, kişi kavramının yalnızca insanları kapsamadığını, aynı zamanda şirketleri, dernekleri ve vakıfları da kapsadığını söylemektedir. Bu gibi kurumlar için ise kullanılan tabir tüzel kişidir. Tüzel kişiler de gerçek kişiler gibi hak sahibi olabilir, hukuki ilişkilere girebilir ve gerçek kişilerin yaptığı hemen hemen her şeyi yapabilir. Kişinin yalnızca kişi olduğu için sahip olduğu hakları düzenler ve koyulmuş bu kurallar kapsamında meydana gelen uyuşmazlıkları çözümler. Bir diğer medeni hukuk alanı olan aile hukukunda ise devlet, ailenin ne şekilde kurulacağına, boşanmaların ne şekilde gerçekleşeceğine, nişanlıların ayrıldıklarında birbirlerine nişan dolayısıyla verdikleri hediyelerin iadesine kadar pek çok konuda düzenleyici hükümler bulunmaktadır. Bu yönüyle de medeni hukuk, oldukça kapsayıcı bir hukuk alanıdır. Medeni hukuk, yargılama sistemimiz içerisinde hukuk yargılaması alt kolunda ortaya çıkan hemen hemen her uyuşmazlığa uygulanmaktadır. Bu sebeple hukukun en vazgeçilmez ve en önemli dallarından birisidir. Bu sebepledir ki hukuk fakültelerinde der olarak gösterilen medeni hukuk, her üniversitede birinci yıl derslerinden biridir. Bu sebeple bu alan, hem her hukukçunun en iyi şekilde öğrenmesi gereken hem de diğer vatandaşların toplumsal yaşam ya da aile yapısı ile ilgili konulara hakim olmak adına bilmesi gereken hukuk alanlarından biridir.